Antioksidanlar Hakkında Bilinmeyenler

Genel | 6 Aralık 2013 | Yorum yok | Paylaş: Facebook - Twitter

karışık sebzeAntioksidanların faydalı olduklarını biliyoruz. Bu yüzden sürekli olarak, antioksidan içeren gıdalar tüketmemiz hatta antioksidan içeren gıda takviyeleri kullanmamız gerektiği söyleniyor bize. Ancak antioksidanlarla ilgili bildiklerimiz ve duyduklarımız doğru mu? İşte antioksidanlarla ilgili bilmemiz gereken bazı gerçekler.

Antioksidanların bize sağladıkları fayda, serbest radikallerle verdikleri savaştan ileri geliyor. Pekiyi serbest radikaller nelerdir? Önce bundan biraz bahsedelim. Vücudumuzdaki her işlem aslında birer kimyasal tepkimedir. Nefes almamızdan tutun da kaslarımızın hareketine hatta düşünmemize kadar tüm süreçler, çeşitli kimyasal işlemler ve tepkimeler sonucunda ortaya çıkar. Bu kimyasal tepkimelerin bazılarının sonucunda ortaya, çeşitli artık maddeler çıkar. Bunlara da serbest radikaller denir. Oksidasyon sonucu ortaya çıkan bu serbest radikaller, vücudumuz tarafından kullanılmazlar ve adeta çöp gibi vücudumuzda dolaşırlar. Çöpler uzun süre toplanmazsa koku yapar, işte bu serbest radikaller de uzun süre vücutta kaldığında, hücrelerimize zarar verirler.

Serbest radikaller birçok istenmeyen durumun suçlusu konumundadır. Hücrelerin DNA yapısında bozulmaya sebep olabilirler; bu da belli seviyeleri aştığında kansere dönüşebilir. Ayrıca oksit maddeler oldukları için yaşlanmanın etkilerini arttırdıklarına yönelik de bulgular vardır. Fakat son yapılan araştırmalar antioksidanların, tıpkı kolesterol ve yağın da başına geldiği gibi, haksız yere suçlanıyor olabileceğini gösteriyor. Yıllar önce yağ ve kolesterol de sağlıksız ve hayatımızdan tamamen çıkarılması gereken maddeler olarak ilan edilmişti; fakat aradan geçen zaman ve yapılan araştırmalar, vücudumuzun bunlara ihtiyacı olduğunu; ancak belli bir miktardan fazla tüketmenin zararlı olduğunu göstermişti. Son yapılan araştırmalar da serbest radikallerin tamamen faydasız olmadığını gösteriyor. Bazı uzmanlara göre bağışıklık sistemimiz antioksidanları, vücudumuza giren zararlı bakterileri yok etmek için kullanıyor.

Bu tespit bile tek başına, serbest radikallerin tamamen faydasız olmadığını ve vücudumuzda başka işlevlerinin de olabileceğini ortaya koyuyor. Zaten antioksidan tüketme çılgınlığı da en çok gıda firmalarının işine yarıyor. Bir meyvenin içinde antioksidan olduğunu duyuran bir haber çıktığında, o meyvenin satışları tavana vuruyor. Ardından da o meyvenin özünden, çekirdeğinden, kabuğundan yapılmış gıda takviyeleri piyasaya sürülüyor. Bugünlerde neyin etiketine ya da reklâmına göz atsanız, antioksidan özelliklerinin vurgulandığını görüyorsunuz.

Serbest radikallerin bile vücutta işlevleri vardır, ancak onların da fazlası zararlıdır. Sigara içiyor, çok fazla alkol tüketiyor veya çok fazla güneşe maruz kalıyorsanız vücudunuzdaki serbest radikallerin miktarında, normalden hızlı bir artış olacaktır. Belli bir miktarı aştıklarında ise bu serbest radikaller gerçekten zararlı hâle gelebilir. Asıl savaşılması gereken bu fazlalıklardır.

Üreticilerin iddialarına gelince; herhangi bir serbest radikali etkisiz hâle getiren tüm maddelere birden “antioksidan” denir. Yani E vitamini C vitamini bile antioksidan özelliklere sahiptir. Ancak bunları sihirli bir formülle alıp tüm hastalıklardan sakınacağınızı ya da ömrünüzün uzayacağını düşünmek iyimserlik olur. Her biri, farklı türde serbest radikallere karşı etkili olan 8000 çeşitten fazla antioksidan vardır. Bunları en etkili şekilde vücudumuza kazandırmanın yolu ise çok da zor değil aslında; günde 5 porsiyon meyve veya sebze yemek. Bunu da olabildiğince çeşitlendirerek yapmak. Birçok meyvenin veya sebzenin içinde, bol miktarda ve birden çok çeşit antioksidan bulunuyor. Yapılan araştırmalar da, vücudunda en bol miktarda ve en çok çeşit antioksidan olan kişilerin, dengeli ve çeşitli beslenme alışkanlıklarına olduğunu gösteriyor. Yani çeşit çeşit ve bolca sebze meyve yiyerek, yeteri kadar antioksidan aldığınızdan emin olabilirsiniz. Zaten sağlıklı yaşamanın en temel ve en eski kurallarından biri de bu değil mi?

Ayrıca serbest radikallere karşı korunduğunuzdan emin olmanın başka bir yolu da spor yapmaktır. Spor yaptığınız sırada salgılanan hormonlar, ter atmanız ve kaslarınızın çalışması da serbest radikalleri vücudunuzdan atmanıza yardımcı olacaktır.

Yemek Tarifine Yorum Yapabilirsiniz

FacebookTwitterGoogle PlusRss
Diyet yemekleri tarifi – Yemek tarifleri © Diyet yemek tarifleri – Pratik ve light diyet yemek tarifi.